[ google-site-verification: google096b424537a64561.html googlecb521646d1f4a805.html] google-site-verification: google096b424537a64561.html
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pkemal?ref=tn_tnmn
Kemalettin Şanlı / GEZİ YORUM > Backpacking > Tours Biking > Trekking                                                                                                             Backpacking - Trekking - Tours Biking       
BİSİKLET TURLARIM

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339

Uçakla İRAN-HİNDİSTAN Gezi Hindistan

 

 

Mumbay,Hindistan kapısı

                                                                         Mumbay,Hindistan Giriş Kapısı

 

MUMBAI

TAHRAN' DAN HİNDİSTAN' A UÇUYORUM

Uzakdoğu Gezisi,Hindistan

17-18 OCAK 2008

Tahran İmam Humeyni Havaalanı şehir merkezinden 40 kilometre uzaklıkta…Çok büyük bir arazide kurulmuş, terminali küçük ve sade görünüşe sahip, uçuş trafiği oldukça sakin bir yer... Gece tarifesiyle 11 $ a anlaşarak alana geliyorum. Bindiğim araç eski model de olsa bir Nova … Benzinin para etmediği bu ülkede sık sık altı silindir araçlara binmek şansını yakaladım.  Bir de şoförümle aynı dili konuşabilme şansını yakalasaydım?! Garibim, tüm yol boyunca parmağı ile Humeyni'nin mezarını gösterebildi ancak... Başka muhabbet yok...

Tahran'dan kalkan Emirates’e ait 500-600 kişilik air-bus uçağımız sabaha karşı Dubai’ye iniyor… Alanda tanıştığım, ülkesindeki savaştan-ABD işgalinden kaçıp Avusturya'ya yerleşmiş Iraklı mühendis Haşim Bey ile beraber aktarma süresince business class salonunda bekleme yaparak beleş nimetlerden yararlanıyoruz… Benim biletim tabi ki ekonomi…Yani Haşim Bey'in bileti kadar pahalı değil...Üstelik öyle ucuz bilet ki, gidiş-geliş (Tahran-Mumbai) 175 Euro… Uçaklarda aldığım yemek ve içki servisinin ücretini düşünürsek vasat bir Türk restoranından ancak bu para ile çıkabilirsiniz!

İkinci uçuşumuz Air India ile…Mumbai’a inene kadar acılı hint yemekleri yanında iki duble Ballantines içtim… Çoğunluğu hintli yolcularla kardeş kardeş kaynatarak geldik…Hintli bir genç, Mumbai’da çok dikkatli olmam gerektiğini ısrarla söylerken ben, başkentte kalmadan ülkenin güneyine gidip ilk günlerimi daha sakin ve turistik yerlerde geçirmeye karar vermiştim bile…

Uçakta resim çekenleri sürekli kınamışımdır... Ama ben kendimi malesef tutamayıp reenkarnasyona göre önceki yaşamımda belki kardeşim ve belki de sevgilim olabileceğini düşündüğüm ay parçası güler yüzü ile servis yapan güzel Hintli hostesin resmini çekip memory me yerleştirdim... :)

                                                  * * *

Hindistan için kendi ülkenizdeki konsolosluklardan vize almanız gerekiyor.Ben Nepal ve Taylad'a girmeyi düşünerek, multiple-çoklu vize aldım..Bu konuda -küçük şehirde yaşadığım için- takipçiye de para ödemek zorundaydım...Evraklarımı kargo ile Ankara'ya gönderdim.Multiple vize pulu 40 $ dı...Takip ücreti dahil tamamı 75 $ lık bir maliyetle vizesi alınmış pasaportum üç-dört gün sonra kargo ile evime geldi...

Mumbai Uluslararası Havaalanına iner inmez bunaltıcı sıcaktan kurtulmanın ilk adımını atmam gerekiyordu ve öyle yaptım…Pasaport kontrolünden sonra hemen bagaj bölümünden sırt çantamı buldum…Sonra lavabonun yolunu tutup üzerimdeki kalın giysileri çıkarıp kapri ve parmak arası sandaletlerimi giydim…

Rehber kitaplarımda resmi bürolarda döviz bozdurup, pasaport bilgilerimin bilgisayar kayıtlarına girmesinin doğru olacağı öğretiliyordu...Çıkış kapısına yakın resmi döviz bürosundan 50 $ karşılığı (1 $ = 38.5 Rupie) döviz bozdurup, taksi bürosundan da 10 dolara denk gelen 380 rupie’s (Rs) ile şehir içi için belge aldım…Yol şehir içine 50 km... Hindistan da eğer duraktan biniyorsanız, taksicilerle para münakaşası yaşamamak, doğrusu kandırılmamak için gideceğiniz yere kadar liste fiyatından ofise ücret ödeyip, para yerine aldığınız makbuzu taksiciye vererek yolculuk ediyorsunuz. (PRE-PAID -önceden ödeme sistemi)

Havalanından çıkışımda kapı önündeki izdahamla tanıştım...Yolcu bekleyen korkunç kalabalığı görünce bu ülkedeki nüfus yoğunluğunun ciddiyetini farkettim...Bundan sonraki günlerimde kalabalığa alışmalıydım...Karınca yuvası gibi kaynayan insan sürüsünü adeta yararak durağa ulaşabildim…Taksicim makbuzu paraya çevirmekte sabısız…Hemen ofisine koşuyor...   

Şoförümü beklerken, bineceğim yaşlı taksinin plakasını görüntüleyen dijital makinam pozları hafızasına indiriyor. Taksinin direksiyonu sağdan, camları açık ve hiçbirinin kapatma kolları yok…

Şehir merkezine doğru ilerlerken hem şehir ışıklarını seyrediyorum, hem de sıcacık esen rüzgara karışmış her türlü kokuyu içime çekiyorum…Tropik çiçek kokusundan, baharat kokusuna ve bazen lağım kokusuna kadar karışık bir hava dolduruyor ciğerlerimi…Alışmaktan başka yapacak bir şey yok.

Bir yakıt istasyonundan benzin alıyoruz…Şoförüm hareket etmeden önce aracın hemen direksiyonu önündeki göğüste dizayn edilmiş mabetindeki tütsüleri tazeliyor.Bu ilahi mabet, küçük bir tanrı heykelciği, tütsülük,bazı tahıl taneleri ve minik çerçeveli kutsal figür resimciklerinden oluşuyor.Bizim ülkemizdeki araçlarda da görebileceğimiz mini kuran-ı kerim,ayetler,tüle sarılı çöreotu,pirinç vb. tahıllar,at nalı veya çocuk patikleri geliyor gözümün önüne…

Uykusuzluk ve yorgunluğa rağmen hem çok hızlı düşünüyor, bir taraftan da çevreyi dört gözle inceliyorum.Hiç bir şeyi kaçırmak istemiyorum.Sanki filmlerdeki inanılmaz sefalet içindeki o cadde sahneleri gibi…Pis koku ve tozlu, topraklı yollardan geçiyoruz…Yerlerde ve karton kutular içinde yatanlar, çöp karıştıran köpekler, bazen de kedi kadar farelerle karşılaşıyoruz…Ama gecenin bu saatinde İstanbul’da olsak, karşılaşmamız kaçınılmaz olan pek çok tehlikeleri düşününce, burası o kadar da korkutucu gelmiyor nedense…

                                                     * * *

Bir kaç yıl önce  iktidardaki milliyetçi Bharatia Janara Partisi (BJP)'nin çabaları ile Hintliler, Bombai (Bombay) ismini ingiliz sömürgesi ile yaşanılan kötü anıları silmek için, ülkenin daha pek çok yerinde yaptıkları gibi Mumbai (Mumbay) olarak değiştirmişler...

Mumbai şehrinin en merkezi yerlerinden sayılan Neriman Point, gökdelenleri ile adeta Manhattan gibi...Avrupa'nın pek çok ülkesinden daha kalabalık olan bu şehir, yıllardır ucuz insan göçü almış.Yemek-içmek, ulaşım gibi turist için en gerekli ihtiyaçlar bedava denilecek kadar ucuz...Sadece konaklama fiyatları, ülkenin diğer şehirlerine oranla biraz daha yüksek. Herşeye rağmen  günlük 10 $ ile konaklayabileceğiniz pek çok yer bulmak mümkün...

Hindistan'da trenlerin en yoğun kullanılan taşıt araçları olduğu herkes tarafından bilinir.Demir yolu trafiğinin yoğunluğundan ötürü, pek çok şehirde tren garajları birden fazladır...Mumbai'daki üç tren garajının en görkemlisi Goa, Kerala ve Karnataka eyaletine çalışan -eski adı ile Viktoria Terminus diye bilinen- Chatrapati Shivaji Terminus (CST) istasyonudur.

                                                   * * *

Ve nihayet CST tren garına geliyoruz.Bilet gişeleri henüz kapalı…Sabah 06.00 da açılacaklar.Daha şimdiden yarın sabah bilet kuyruğunda yaşayabileceğim izdaham korkusundayım.Ama gözümü korkutan bu olumsuzluğa çözüm buldum gibi...

Hindistan hakkında yol planları yaparken pek çok kaynaktan edindiğim tecrübelerimden yararlanıp, km/ücret denklemi ile fiyat tahmini yaptıktan sonra aldatılmadığıma kanaat getirerek bu saatte bilet aldırmaya karar verdim.Bu teklifi yapan karşımdaki iki simsara güvenerek az bir bahşişle Goa tren biletimi aldıracağım…Bu saatte görevli bir memur bulup biletimi kestirecekler.Tabi ki bunun için önce getirilen bir yolcu formunu dolduruyorum...

Hindistan da tren yolculuğu için adınız, adresiniz, tren ismi ve saatleri gibi pek çok sorudan oluşan bir form doldurarak bilet talep edebiliyorsunuz.Biletler isimlere kesilip, yolcu listeleri hareket saatinden önce istasyonda askıya çıkıyor…Ayrıca koltuk numaralarını da gösteren listlerin birer nushaları da trene yapıştırılıyor…

Sabaha az kaldı…Ama Tahran’dan beri neredeyse 48 saattir ayaktayım.Birinci sınıf biletimin sağladığı avantajla ikinci kattaki nispeten temiz sayılabilecek bir bekleme salonuna çıkyorum…Çoğunluğu hintli ailelerin koltuk ve yerlere uzanarak uyumakta olduğu salonda iki genç batılı turiste yakın bir yere kıvrıldım.Küçük çantamı koynuma, büyük sırt çantamı ise başımın altına koyarak ayrıca koltuklara zincirliyorum. Cep telefonumun alarmını, trenin hareket saatine yakın şekilde ayarlayıp, hemen gözlerimi kapatıyorum…Önümde sabah erkenden başlayacak yaklaşık 400-500 km lik bir tren yolculuğu var…Bekle beni Goa…

 

Yedi ülkeyi kapsayan 92 günlük UZAKDOĞU GEZİSİNİN (İran,Hindistan,Nepal,Tayland,Kamboçya,Vietnam,Laos)

Devamını okumak için tıklayınız: >>>GOA (MADGAON)

 

"Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır!" Başkalarının da yararlanmasını sağlamak için aşağıdaki modülleri kullanarak YORUM yapabilir, FACEBOOK'da paylaşabilirsiniz!


Yorumlar - Yorum Yaz